Alman Lisesi'ndeki öğrencilik yıllarınıza dair unutamadığınız, yıllar geçse de hatırlayıp, yâd ettiğiniz (olay, anı, kişi vb.) neler var?
O yaşların neşe ve coşkusu ile geçen günler, sınıftaki haşarılık ve muziplikler, okul gezileri, lisede oluk çayları, ilk danslar vs. vs. Tek bir olayı seçip anlatmak zor. Yanılmıyorsam 7. sınıfta, ön bahçede bir tenis topu ile oynarken top kömürlük penceresindeki parmaklığın arasından kömürlüğe kaçtı. Duygu Arısan ve Fatma Artunkal ile bodruma inip kömürlerin arasında topu ararkenki bağrışma ve gülmelerimizi oradan geçen Türk Müdür Besim Gürmen Bey duymuş. Kömürlükte ne yaptığımızı kuşkuyla sorup isimlerimizi aldı. Ertesi gün titreyerek karşısına çıkıp olayı anlattık. Adımızı ciltli bir deftere kaydetti ve "Keşke disipline çıksaydınız da bu deftere yazılmasaydınız!" dedi, ancak olayın arkası gelmedi, ceza filan almadık.
Neden dili Almanca olan bir okulu seçtin?
Doğrusunu istersen Alman Lisesi'ni ben seçmedim. Zira bana sorulmadı. Annemle babam "Haydi bakalım, Alman Lisesi'ne gidiyorsun..", dediler. Gittim! Aslında babam Heybeliada Askeri Deniz Lisesi'ni istermiş ama annemin dediği olmuş...
Alman Liseliler Derneği'nin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsun?
Dernek çalışanlarını takdir ediyorum ve yapılanları beğeniyorum. Sadece aidatını ödeyip, bazı etkinliklere katılan, nispeten pasif bir üye olduğum için, kendimde derneğin şusunu busunu eleştirme hakkını görmüyorum.Kusursuz dernek yönetimi yoktur ama dediğim gibi, eleştirmek için önce aktif şekilde işlerin içinde olmak lazım.