SAGAY, MEHMET EREN
DER, DIE, DAS
YÜK. END. MÜH. (DIPL. WI-ING)
06 Şubat 1944
Alman Lisesi öğrenim yıllarınız:
1955-1963
Alman Lisesi sonrası eğitiminiz:
BERLİN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ - ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ
Mesleğiniz:
SİEMENS MALİ İŞLER, PLANALAMA, ORG. MD. ,GENEL MD DANIŞMANI
Halen çalıştığınız yer / Bulunduğunuz pozisyon:
Emekli
Meslek dışı çalışmalarınız:
ÇEŞİTLİ VAKIF VE DERNEKLER (ALKEV, IAL DERNEĞİ,, TADEV, BETÜMED, GALATASAARAY SPOR KULÜBÜ, BÜYÜK KULÜP
Eserleriniz:
'HOCAM' , TATLICIBAŞI
Yabancı Diliniz:
ALMANCA, İNGİLİZCE, FRANSIZCA
Eşinizin Adı:
MELEK FERYAL
Eşinizin Mesleği:
YÜK. END. MÜH. (SIEMENS MAL, İŞLER MD. EMEKLİ)
Çocuklarınızın isimleri:
ESAT SELÇUK SAGAY, ZEYNEP MERVE DEVOOGHT
İrtibat adresiniz:
esagay@gmail.com
SAGAY, MEHMET EREN Cevaplıyor
                                1955. Dedem 19. yüzyılın başında, amcam da 1940 larda Alman Lisesinde öğretmen olarak çalışmış. Babam Fransız ekolünden olmasına rağmen Alman Lisesine girmemi istedi. Sadece Alman Lisesi imtihanına girdim.
                            
                        
                                İkmale kalmadan, sekiz senede okulu bitirdim. Genel olarak tüm Türkçe derslerinde ve matematikte başarılıydım. Lise yıllarında sosyal konularda aktivdim. 
                            
                        
                                Tarih en sevdiğim, müzik ise en çok zorlandığım ve sevmediğim dersti
                            
                        
                                Suzan Batıman, Cahide Atakul, Erich Weber ve Birnmeyer
                            
                        
                                Lise yıllarında okulda sınıflar arası basketbol ve voleybol turnuvalarının organizasyonu, SeMaVer dergisi, 1962-63 dönemi SMW başkanı, Kültür kolu & SMW olarak Tanztee vs. organizasyonları, muhtelif Türk liseleriyle müşterek çalışmalar
                            
                        
                                Her sene değişti. Son senelerde Ümit Bilginer, Ahmet İpekçi ve Haluk Özağaç
                            
                        
                                Babamın arkeolog veya tarihçi olmamı önermesine rağmen önce dayımın etkisiyle mimar olmayı planladım. Fakat Berlin'i gördükten sonra Berlin Teknik Üniversitesinde mühendislik ve iş idaresini kombine eden yeni bir branş olan Endüstri Mühendisliğini seçtim.
                            
                        
                                Ülkenin ve okulun şartlarını şimdiyle nasıl kıyaslarsınız? 1957-60 yılları arası Demokrat Parti iktidarının inişe geçtiği, talebe hareketlerinin başladığı yıllardı.  Siyasi konularla ilgilenirdik. Her şeye rağmen İstanbul'da talebeler için huzurlu bir ortam vardı.
                            
                        
                                Okul sürecinde çok olaylar geçti. 6.sınıfta birkaç arkadaşımızın okuldan çıkarılmasına sebep olan 'Abuzittin Bey' olayı, resim hocasına elma atılması, 27 Mayıs'tan sonra Rüştü beye yapılan şakalar
                            
                        
                                 Daha fazla sosyal aktivite, bilhassa başlangıç senelerinde. Seyahat
                            
                        
                                Berlin Teknik Üniversitesinde Endüstri Mühendisliği okudum. Berlin'de tahsilimin yanında çeşitli sosyal aktivitelerle dolu bir dönem. Berlin'de bulunan tüm üniversitelerden  öğrenicilerin yaşadığı bir otonom yerleşkesde (Eichkamp) yöneticilik, üniversite bittikten sonra Berlin'de sistem analisti olarak 2 senelik bir iş hayatı ve 1972'de askerlik için Türkiye'ye dönüş
                            
                        
                                 Sistemli çalışma, sosyal ilişkiler, disiplin ve tevazu
                            
                        
                                Çalışmalarda disiplin ciddilik, dakiklik ve sorumluluk alma. Uygulamalarda başarılı ama proje üretmekte aynı oranda başarı yok.
                            
                        
                                 1963 senesinde Abitur yaptım. Üniversiteye direkt girmemde faydası oldu. 
                            
                        
                                Yukardaki sorularda cevaplandırdım
                            
                        
                                Disiplinli ve planlı sorumluluk alarak çalışma, umumi kültür, sosyal çevrem    	
                            
                        
                                Değer yargıları bizim dönemimizden beri çok değişti. Birçok öğrendiğimiz etik değerler bugün tersyüz olduklarından gençlere fazla bir tavsiyede bulunmak kolay olmuyor. Ama etik ve manevi değerleri ihmal etmesinler, sosyal projelerde aktif rol alsınlar, sadece mesleklerine odaklanmasınlar ve aile, çevre bağlantılarını ihmal etmesinler.  Elektronik, iletişim ve genetik teknolojisine önem verilmesini önereceğim sektörler
                            
                        HALUK ÖZAĞAÇ SORUYOR
                                Erbil Yener
                            
                        
                                Burdur
                            
                        
                                Emre Kunt, Bülent Yener, İlteriş Tezel
                            
                        MİTHAT CİN SORUYOR
                                Genel olarak pişman olmadım. Ama Robert Kolejdeki sosyal aktivitelere çok hayranlık duyduğumdan keşke oraya gitseydim diye sıkça düşünmüştüm.
                            
                        
                                Alman kültürünün özellikleri arasında olan sistemli çalışma, disiplin, sorumluluk anlayışı, dakiklik hem iş, hem de özel hayatıma pozitif etki; kaide ve kullara bağlılık ile prensiplere uymadaki titizliğim ise bazı durumlarda negatif etki yapmıştır.
                            
                        
                                Geriye bakacak olursam hayatımın her döneminin kendine göre özellikleri mevcuttu ve her dönemden aralarında ayrım yapmadan çok zevk aldım ve hala da almaya devam ediyorum.
                            
                        NEŞE ONURAL SORUYOR
                                İnsan arkadaşlarını kendisi seçer, akrabalarında ise bir etkisi olmaz. Kendi seçtiğim arkadaşlarla olan ilişkilerimi canlı tutmak için bu gibi faaliyetler çok yardımcı oluyor ve çocukluk döneminden gelen bu dostluklar ve arkadaşlık bilhassa yaşlandıkça bir motivasyon kaynağı oluyor. Benzer faaliyetler bilhassa Almanya'da tahsilim sürecinde çevreye uyum sağlamama yardımcı oldu. Meslek hayatımda bir faydasını görmedim.
                            
                        
                                10., 11. Ve 12. Sınıflarda Almanca ve İngilizce öğretmenimiz olan Erich Weber o zaman kadar bilmediğimiz ve yabancısı olduğumuz dünyaya, siyaset, savaşa ve olaylara bakış açısıyla unutamadığım bir öğretmenimdi. Alman Lisesi'nde aldığım eğitim sonunda hem üniversite tahsilimi Berlin'de yaparken, iş hayatımı da bir Alman firması olan Siemens'de geçirdim
                            
                        
                                Emekli olduktan sonra yaşadığım şehri ve memleketi dolaştıktan sonra dünyanın çeşitli ülkelerine gittim. Buralarda insanların yaşamlarını irdelemek fırsatını buldum. Renk, din, millet, yaşam kalitesi gibi kavramlardan daha önemlisinin insanlık olduğunu ve buna sahip olanların da yaşadıkları ortam ne olursa olsun hem kendilerine hem de çevrelerine huzur getirdiklerini görmek beni çok mutlu etti.