Alman Lisesi'ne giriş hikâyeniz nedir?
Beyoğlu'nda bir İngiliz ilk okulunu tamamladıktan sonra artık bir aile geleneği olan 6. sınıftan itibaren, Alman vatandaşı olarak, yabancı kontenjanından Alman Lisesi'nde okumaya başladım.
Unutamadığınız öğretmen kimdir?
İngilizce öğretmeni Herr Sander, Fransızca öğretmeni Frau Fuhr, Almanca öğretmeni Herr Obermann, Matematik ve spor hocası Herr Rose.
Alman Liselilik ruhu hakkında neler söylersiniz? Var olduğunu düşünüyorsanız, ifadesi nedir? Sizce geçmiş ve bugün arasında farklılıklar gösteriyor mu? Bu ruhun yansıttığı belirgin değerler olduğunu düşünüyor musunuz? Yoksa nasıl oluşturulabilir, ya da oluşturulabilir mi?
Enteresandır, başka okullarda gördüğümüz okul sonrası okula bağlılık bizim okulda yok, o anlamda maalesef geçmişte de hiç olmadı. Alman Liseliler Derneği bazen daha az, bazen daha çok bu ruhu ayakta tutmaya çalışsa da (şu anki derneğe ve bilhassa başkanına, değerli dostum Serhat Hacıpaşalıoğlu'na, gayretleri için ne kadar teşekkür etsek azdır), meşhur Sosis Günü'nün ötesine giden ve arzu edilen kişi sayısı katılımıyla gerçekleşen etkinlikler bildiğim kadarıyla gerçekleşmiyor. Kendi sınıfımdan biliyorum, yaş ilerledikçe eski dostluklar hatırlanmaya, sınıf toplantıları adı altında küçük gruplar halinde aramızda daha fazla buluşmaya başlanıyor. Veya bazı sınıflar 20., 25., 30. vs. liseyi bitirme yıl dönümlerinde okulda da toplanmak üzere buluşmalar düzenliyor.
15 yaşındaki Matthias'a bir tavsiyede bulunman gerekse ne tavsiye ederdin?
Çocuklarıma verdiğim tavsiyelerin/öğütlerin aynını verirdim herhalde: hayatınız için öğrenmeye gidiyorsunuz okula. Gittiğiniz okul size sadece ezbere dayatmadan, kendi başınıza fikir yürüterek öğrenmenizi sağlayan bir kurumdur, bundan mümkünce faydalanın. Daha sonraki hayatınızda bunun faydasını göreceksiniz.
1985 ile 2017 arasında Alman Lisesi ile ilgili en belirgin farklar hangileridir?
1985'de yabancı öğrenciler A sınıflarında "misafir öğrenci" olarak diğer Türk öğrencilerle çoğu dersi birlikte görürken, okulumuzdan beklediğimiz Türk-Alman kültürlerinin kaynaşması ve karşılıklı olarak öğrenilmesi çok rahat ve neredeyse kendiliğinde gerçekleşiyordu. Bu durum bugün maalesef çok farklı. Ve tabii ki hazırlık sınıfının, ancak 9. sınıftan evvel başlaması Almanca dilinin öğrenilmesini çok fazla zorlaştırmıştır.
Seni özellikle etkileyen/şekillendiren öğretmenler var mıydı? Ne şekilde?
İleriki sınıflarda çok iyi bir matematik hocamız vardı. Bana hayatta karar verme ve problem çözme aşamasında sakin olmayı öğreten çok rahat ve bilgili bir yanı vardı sanırım. Bir de, kendisi Fransız olduğu için ve 7. sınıftan itibaren gördüğümüz Fransızca derslerinden dolayı bana bir hayli zor olan Fransızca dilini sevdirmişti. 1-2 istisna dışında, geriye baktığımda tüm öğretmenlerimiz oldukça iyi ve bilhassa sabırlıydılar!
Okul döneminden aklında özellikle kalan episodlar var mı?
Bu soruları soran arkadaşımla birlikte küçük bir vukuattan dolayı 7. sınıfta iken bir keresinde, dönemin Türk Müdür Başyardımcısı'nın yanına çağrıldık. Rahat Alman tavrımızı bir yana bırakıp kalbimiz küt küt atarak disiplinli bir şekilde müdürün huzuruna çıkmaya gayret etmiş olsak da, yine de bir kusurumuz tespit edilip vukuatın dışında bunun için de ayrıca azarlanmıştık. Sınıfa getirilen çağrı yazısını ikiye bölüp birer yarısını hatıra olarak hala saklamaktayız ve her görüşmemizde bu anıyı bir tebessümle gündeme getiririz. Müdürümüzü bugün rahmetle anıyorum, sadece yapılması gerekeni yapmıştı. Ayrıca, Abitur yılında sınıfta sadece 4 Alman öğrenci kalmamız ve bu şekilde ders görüp Abitur sınavlarına girmemiz biraz hüzünlü bir hatıra olarak aklımda kalmıştır.
Bir ders haftası boyunca "enler" neydi, bir ders yılının nelerdi?
Derslere konsantre olmanın dışında teneffüslere hızlı çıkabilmek için kapıya yakın oturmak ana gayelerimizden biriydi. 5 dakika için de olsa bahçeye çıkmak şarttı. Spor derslerini iple çektiğimi hatırlarım, hareketi pek seven bir öğrenciydim. Ders yılının sonu ufukta belirlendiğinde son notları düzeltme çalışmaları başlardı, ki yıl sonu okul gezisine katılma olasılığı artsın diye.
Öğrenci Matthias Köhle Alman Lisesi'nde hangi değişikliklerin olmasını dilerdi?
Daha büyük bir kampüsümüzün olmasını çok isterdim. Sanırım bu yönde bulunduğumuz 150. kuruluş yılında öğrenci olarak hayal ettiğimden çok daha fazlasını şimdi dernekteki çalışma arkadaşlarımızla birlikte yoğun çabalar neticesinde gerçekleştireceğiz. Bundan sonra okulumuzda okuyacak olan çocuklarımız ve ders verecek olan öğretmenlerimiz için Alman Lisesi'ne yakışacak bir ortam oluşmasını çok diliyorum.