BİTLİS, AHMET FAİK
DER, DIE, DAS
Alman Lisesi öğrenim yıllarınız:
1973 - 1981
Alman Lisesi sonrası eğitiminiz:
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği, İstanbul Üniversitesi İşletme Master'ı, Harvard Business School OPM Sertifika'sı
Mesleğiniz:
Endüstri Mühendisi
Halen çalıştığınız yer / Bulunduğunuz pozisyon:
Polisan Holding A.Ş. / Yönetim Kurulu Üyesi
Yabancı diliniz:
Almanca, İngilizce, Fransızca
Çocuklarınızın isimleri:
Yasemin Nur, Dila Nur
E-posta adresiniz:
a.bitlis@polisan.com.tr
BİTLİS, AHMET FAİK Cevaplıyor
Annem ve teyzem, Avusturya Liseli olduğu için, Robert College dahil bütün okulları kazanmama rağmen Alman Lisesi'ne yollandım.
Ortalamanın üstü.
Fizik, biyolojiyi severdim, matematiği sevemedim.
Karlheinz Schäfer
Pek olmadı.
Bülent Yakuboğlu, Emre Gürgey, Hakan Kurt
Boğaziçi Üniversitesi'ne girebilmek.
Terör vardı, ekonomik olarak daha kötüydü.
Okuldan çıkıp, Çiçek Pasajı'nda bira patates kızartması yemek, Zürafa sokağını ziyaret etmek.
Robert College'e giderdim.
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği, İstanbul Üniversitesi İşletme Master'ı, Harvard Business School OPM Sertifika'sı
Pek katkısı olmadı.
Doğruluk, dürüstlük, planlılık, disiplin.
Hayır
Artık beş senelik bir kısa eğitimle ruh vermekten bahsedilemez.
Doğru ve dürüst olmamın faydası olmuştur.
Hala geçerli mi bilmiyorum ama bizim zamanın Alman Liseli'sinden çok iyi doktor, mühendis olurdu.
SELİM ŞENGÖR SORUYOR
Pozitif olmaya çalışıyorum, ama samimi olarak söyleyeyim zor anlarda "Aman neler gördük, bunlar da geçer" şeklinde düşünmeye çalışsam da, her zaman başarılı olduğumu hiç sanmıyorum. Sınıf arkadaşları olarak toplandığımızda çok keyif alıyorum ve sizleri görünce enerji düzeyim azamiye çıkıyor, bundan dolayı sürekli pozitif görüntü veriyorum sanırım.
Enerji düzeyim, normal seviyelerde bence, ama aile şirketimizi kurumsallaştırıp ve profesyonelleştirdikten sonra, STK lar başta olmak üzere bir çok sahaya zaman ayırabilme fırsatını yakalayabildim
İmkanım ve zamanım olmasına rağmen, yurt dışında master yapmama kararı almış olmaktan dolayı, hep kendi kendime serzenişte bulunmuşumdur.
İşleri bir tarafa bırakırsak, yurt dışında beni geliştirecek bir eğitim programına katılmayı halâ çok istiyorum.
Buna olumlu yanıt verebilmeyi çok isterdim, ama umarım, özellikle eğitim alanında bir eser bırakabilirim.
HAYRİ ARABOĞLU SORUYOR
Liseden sonra, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'ne girmeyi çok istemiştim. Gerçekten çok çalıştım ve bunu başardım. Üniversiteden sonra, ABD de master yapmayı çok arzuluyordum. Fakat, son anda aldığım kararla, aile şirketimizde işe başladım. Master yapamamanın eksikliğini hep hissettim. Bu yüzden işe girdikten üç sene kadar sonra İstanbul Üniversitesi'nde, gece işletme master programını, çok yıllar sonra da Harvard Business School'un Owners and Presidents Management Programı'nı bitirdim. On sene kadar önce, aile şirketimizde üçüncü kuşak üyeleri olarak, şirketimizi kurumsallaştırma ve profesyonelleştirme adımları attık. Yıllarca icrada görev ifa ettikten sonra, bu gün aile şirketimizde icracı olmayan Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmaktayım. Son on sene içinde, sivil toplum örgütlerinde önemli görevler üstlendim, bunun yanında aile işimizin dışında kurduğum ve devrettiğim işler oldu.
Bu konuda, aile şirketimizde büyük bir deneyimim oldu. Özellikle, üçüncü kuşaktan sonra bunun bir zaruret olduğu fikrindeyim. Şu ana kadar yaptığımız hamlelerden oldukça memnunuz. Fakat, şirketlerde girişimcilik ruhunun da kaybolmaması lazım. Profesyonel kadrolardan girişimcilik beklenmez, onların misyonu kendilerine delege edilen iş alanlarını başarıyla yönetmektir. Dolayısı ile, ailenin de özellikle karar merciinde dahlinin şart olduğunu düşünüyorum.
Özellikle, başkanlık ya da başkan yardımcılığı yaptığım STK larda çalışmaktan çok keyif aldım. Sektörüm ya da toplum adına değer yaratmaya çalışmak büyük bir manevi tatmin sebebi oldu benim için, ayrıca bu çalışmalarım, kendi gelişimime de çok şeyler kattı. Eğer, gerçekten bu alanda katkılarım olabilmişse, bunu büyük oranda aile şirketimizde başarabildiğimiz transformasyondan dolayı, bu sahalara vakit ayırabilmeme borçluyum.