Alman Lisesi'ne giriş hikâyeniz nedir?
Bizim zamanımızda yabancı okullara tek tek sınavlarla girilirdi, etrafımda sınava girecek arkadaşlarım hep Robert College'e girmek istiyorlardı, benim Almanca konuşan bir oyuncak bebeğim vardı, bir de arkadaşlarımdan değişik bir okul tercih etmek istedim ve gitmek istediğim okulu Alman Lisesi olarak belirledim. Annem de Almanlar'ın disiplinini çok beğenirdi ve iki yabancı dil öğrenmemi öneriyordu, o da Alman Lisesi'ne girmemi destekliyordu. Sınav zamanı ilk olarak Robert College'in sınavı vardı, ben Robert College'i dereceli olarak kazandım, Alman Lisesi'nin sınav sonuçları belli olana kadar da Robert College'in kayıtları kapanıyordu ve ben ne olur ne olmaz Alman Lisesi'ni kazanamazsam diye Robert College'a kayıt oldum, sonra Alman Lisesi'ni kazanınca kaydımı Alman Lisesi'ne aldık. Herhalde bunu yapan az sayıda kişiden biriyimdir. Sanırım Alman Lisesi benim kişiliğime en uygun okul oldu.
Alman Lisesi'nde nasıl bir öğrenciydiniz?
Alman Lisesi'nde başarılı bir öğrenciydim, çalışkandım da, ama çok fazla çalışmak zorunda kalmadım. Alman Lisesi'nde ders dinlemek, derse katılmak ve verilen ödevleri yapmak ve sınav öncesi kısaca dersleri tekrar etmek benim Alman Lisesi'ni başarılı bir şekilde bitirmem için yeterli oldu.
Sizin öğrencilik yıllarınızda dönemin koşulları nasıldı? Ülkenin ve okulun şartlarını şimdiyle nasıl kıyaslarsınız?
Alman Lisesi'nde verilen öğretimin ve eğitimin kalitesi ve verimliliği çok yüksekti, bugün de korunduğunu umuyorum. Ülkenin şartları olarak 1970'lerin ikinci yarısı / 1980'lerin ilk yarısı Türkiye'nin dışarı kapalı olduğu / yeni dışarı açıldığı dönemlerdir, tüketim olarak benzer spor ayakkabıları, benzer kazakları giyer okula gelirdik. Bir de mobil telefon, internet, e-mail, Facebook, WhatsApp herhalde bugün sınıf arkadaşlığına, okul arkadaşlığına başka bir boyut kazandırmıştır, her an arkadaşlarınızla iletişim halindesinizdir.
Alman Liseli oluşunuzun size ve kariyerinize neler kattığını düşünüyorsunuz?
Donanımınız çok yüksek olarak üniversite eğitimine / iş yaşamına başlıyorsunuz. Örnek olarak Boğaziçi Üniversitesi'nde veya Amerika'da Mühendislik okuyacak olanlar için, üniversitede ilk üç yarı yılda okutulan matematik, fizik ve kimya derslerinin hemen hemen tamamını Alman Lisesi'nde almış oluyorsunuz. Hem Almanca hem de İngilizce bilerek mezun oluyorsunuz, İngilizce hazırlık okumadan İngilizce üniversite öğrenimine başlayabiliyorsunuz.
Alman Lisesi'ni Alman Lisesi yapan olgular nedir? Okulumuzu diğerlerinden ayıran özellikleri nasıl tanımlarsınız?
Alman Lisesi tüm diğer eğitim öğretim kuruluşlarında olduğu gibi ait olduğu ülkenin değerlerini ve doğrularını taşıyor. Bu değerler ve doğrular, öğretmenleri, öğrencileri Alman Lisesi'ni Alman Lisesi yapan olgular. Çok iyi bir eğitim ve öğretim veren öğretmenlerle çalışıyorsunuz, çok zeki ve çalışkan öğrencilerle birlikte okuyorsunuz. Türk değer ve doğrularından geldiğiniz için sadece tek değerler ve doğrular olmadığını öğreniyorsunuz, bu da bence bizi tüm dünyaya açık hale getiriyor. Düzen, disiplin, mükemmellik, analiz, sentez, soru sorma, cevap verme, tartışma, düşünme okulumuzun tanımladığım en belirgin özellikleri.
Metin sana kaç adet saç tokası verdi hiç saydın mı?
Metin ile beraber oturduğumuz sene, Metin saçlarım açık olunca benim sınav kağıdımı göremezdi. O yüzden saçlarımı toplamam için sınavlardan önce bana saç tokası getirirdi. Kaç tane saç tokası verdiğini saymadım.
Geriye baktığında DSI'ye müteşekkir olduğun 3 şey nedir?
Ben, okulda okuduğum zaman okulun tüm verdiklerini doğal olarak kabul ederdim, şükran duymakla pek ilgim yoktu. Şimdi okula pek çok yönden müteşekkirim, eğitim için, öğretim için, arkadaşlarım için, öğretmenlerim için, beni yetiştirdiği için.
DSI yıllarında "ah keşke" dediğin 3 şey nedir?
Sınıf olarak / okul olarak Almanya'ya geziye gitmemizi isterdim, değişik bir tecrübe olurdu, şimdi var sanırım. Bir de aklıma gelen okulda öğle yemeği hep beraber yesek nasıl olurdu, ama belki eve geç gelir ve zor ders çalışırdık. Yine düşündüğüm okul Tarabya'daki Alman Konsolosluğu'nun bahçesinde olsa nasıl olurdu, o zaman da uzak olurdu, yatılı kalmak gerekirdi herhalde.
Yoga senin için ne ifade ediyor?
Yogaya, ben 1991 senesinde başladım. Alman ve Amerikan eğitimleri maddi dünya için çok yüksek bir donanım verse de manevi dünya için de bir donanıma gerek duyuyordum ve yogada bunu bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak yapmak mümkündü. Beni yoga hem bilgi vermesi hem de uygulamaya dair olması açısından etkiledi. Yoga çok umut verici çünkü hiçbir olumsuz özellik size ait değil, olumsuz özellikler enerji merkezlerinde olan olumsuz enerjilerden kaynaklanıyor. Yoga yaptığınızda -tabii düzenli ve devamlı olarak- olumsuz enerjilerden, olumsuz özelliklerden kurtulmak mümkün.
Mezun olduğumuz yıla dönup, o andan yeniden başlasan, farklı seçimlerin olur muydu?
Boğaziçi Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği okurdum, farklı bir seçim yapmazdım, ama daha çok ders çalışırdım ve üniversiteyi derece ile bitirmek için çaba gösterirdim. Alman Lisesi'nde ders dinlemek, derse katılmak, verilen ödevleri yapmak ve sınav öncesi kısaca dersleri tekrar etmek okulu başarılı bir şekilde bitirmem için yeterli oldu. Boğaziçi Üniversitesi'nde benzer şekilde derse katılım ve verilen ödevler olmadığı için ek olarak ders çalışmam gerekirdi, bunu yapmadım.