Unutamadığınız öğretmen kimdir?
Öğretmenler konusunda, çok şanslıydık. Peter Stark, Karlheinz Schaefer, Siegfried Behnisch, Türk öğretmenlerde Bekir Sıtkı Erdoğan, Ayhan Hoca, Cavit Hoca, beni çok etkilemiştir.
Sıra arkadaşınız kimdi?
En fazla, Ali Erşen ile oturmuşluğum vardır. Lise ikide, A sınıfına geçince, birbirimize, üç yıl boyunca destek olmuştuk.
Alman Lisesi'ndeki öğrencilik yıllarınıza dair unutamadığınız, yıllar geçse de hatırlayıp, yâd ettiğiniz (olay, anı, kişi vb.) neler var?
Maalesef, ilk önce aklıma, seçildiğim halde, idare tarafından Almanya'ya gönderilmeyişim, SMV başkanlığımın veto edilmesi, birbirine tamamen ters iki politik görüşün sorumlusu olarak tutulmam gibi üzücü şeyler gelse de, herhalde en güzel şey, o dönem okulda, hem derslerde, hem de sosyal alanda, en başarılı öğrencilere verilen "Murat Etaner Ödülü"nü almamdır, çok mutlu olmuştum.
Abitur yaptınız mı?
Bunun size nasıl bir katkısı oldu? Bu sistemi nasıl değerlendirirsiniz? Abitur yaptım, ama Türkiye'de eğitim yapmayı tercih ettiğimden, bana bir faydası olmadı.
Meslek hayatının, iki farklı evresi oldu, Yöneticilik ve Doktorluk/Yoğun Doktorluk. Hangisi seni daha çok mutlu etti, ediyor?
Yıllarca, sağlık yöneticiliği yaptım, özellikle hastane kurmak, kadroları oluşturmak, işletmeye başlamak konusunda uzmanlaştım. Ama, ne yazık ki yöneticilik, duygularınızı bir kenara bırakmayı ve piyasa koşullarına uygun olarak, bazen acımasızca kararlar almayı gerektiriyor. Bu nedenle, doktorluğu daha çok seviyorum. Hem duygusal, hem de maddi tatmini daha çok sağlıyor.
Birçok doktorun, mesleğinin yanı sıra, farklı sanatsal veya kültürel faaliyetlerde bulunduklarını biliyoruz. Senin, bu tip faaliyetlerin veya çalışmaların var mıdır?
En büyük hobim tarih, bu konuda Bilgi Üniversitesi'nde, yakın zamanda, yüksek lisans eğitimi yaparak, bilgi düzeyimi arttırdım. Özellikle, nostaljik plakları, taş plakları toplamak da çok hoşuma gidiyor. Sanırım, bu konuda istemeden de olsa, koleksiyonculuğa kayıyorum.
Yemeğin hayatındaki yeri nedir?
Gazete yazılarında, bir çok sosyal konuya dokunmakla beraber, en çok ilgi çekenler, lokantalarla ilgili olanlardı. Gazete yönetiminin ısrarı nedeniyle, son üç yıl sadece, gurme yazıları yazdım. Güzel yemek yemeye, güzel içkiler içmeye aşığım. Hakkını vererek yemek yapan yerlere hayranım. Şu anda yazmasam da, güzel bir lokanta için binlerce kilometre gidebilirim.
Gezmeyi seviyor musun?
Gezmek, değişik yerler görmek, o yörenin mutfağını tanımak, son derece zevkli bir hobi. Ama yaş aldıkça macera tadında geziler, artık konfor ağırlıklı gezilere dönüşmeye başladı. Ören yerleri ve vahşi doğa, yerlerini artık şarap üretim bölgelerine, doğa güzelliklerine bırakıyor.